Yaklaşık 7 aydır şu anda bulunduğumuz evde oturuyoruz.
Yaz ayından beri sıksık penceremize gelen bir tane kumrumuz vardı;
tek ayağı sakat ve diğer ayağıyla ayakta durabiliyor ancak.
O her geldiğinde biz çınarla pencere koşup ona çınarın bisküvilerinden verdik.
Gel zaman git zaman yanında başka bir kumru daha gelmeye başladı sanıyoruz ki eşi :)
Bu iki kumruya o kadar alıştık ki isim bile verdik Narin ve Çapkın :)
Daha önce oturduğumuz evlerde de balkonda yada pencere önünde serçe kumru yada sakalara yemek veriyorduk fakat; hiç bir kumruya bu kadar yaklaşmamıza izin verilmemişti.
Öyleki dün sabah yine aynı saatte kahvaltı yapmak için pencereye geldiklerinde çınarla pencerenin önünden baktık o anda farkettim ki çınar koltukta ilerledikçe narinde onunla aynı izada pencerenin dışında yürüyor . Bizimkinde bir neşe bir çığlık sormayın :)))
Öğleden sonrada çamaşırları toplamak için balkona çıktım bir baktım bizim narin balkona gelmiş ve ben balkondayken kaçmıyor.
Yavaşça yaklaştım ve kanatlarını sevmeme izin verdi ...
Sevgi öylesine güçlü birşey ki yanında bize karşı Güven'ide getirmiş...
Seni ilk tanıdığımda fasulye tanesi dediler adını..
Sonraki gördüğümde portakaldın..
Sonraki günleri saymadım zaten..
Kucağıma verdiklerinde çoktan nefesim olmuştun..
Aslında narkozluydum hala ama ''sen'' damarlarıma giden kan olmuştun bile ben henüz ayılmadan..
Uyumadım o gece korkudan..
Ya başını döndüremezse ..
Ya nefes alamazsa diye..
Aslında bir gece öncede seni beklemekten uyumamıştım ben..
Uyku neydi ki zaten senin bana bahşedilmenin yanında!!
O kadar çok şeyin anlamı sen oluvermiştin ki birden..
Yumuk ellerinle..cennet kokulu minicik bedeninle
Yüreğimin ortasına yerleşmiştin bile sen..
O kadar hazırmış ki yerin..
Geldiğin gibi girdin içeri..
Benim hediyemsin dedin ya geçen gün bana..
Sen ya sen..?
DipNot :
(
duygularımı bu kadar anlatan bir yazı olamazdı. Bir arkadaşım paylaşmış tam ben aynı satırları yazarken )
Veee Galiba beklenen DİŞ geliyor.
Bugün çınarımla oyun oynarken bir ara dişlerinin kaşındığını farkettim ve biraz rahatlaması için ağzına doktorun verdiği rahatlatıcı jelden sürdüm.
İşte tamda o esnada elime sert birşey geldi birde baktım oğlumun alt damagında beyaz ve sivri birşey var :)
Ne zaman çıkar devamı ne kadar sürer hiç bilmiyorum ama Diş demek oğluşumun artık daha çok ek besin ve katı gıda yemesi demek yaşasın :)
Diş demek Diş buğdayı Partisi demek :)
Ayy Birden heyecanlandım şimdi.
Birde bu diş olayının başka yüzü var değilmi Sıkıntılı kısımları. Herkes yaşıyormu peki bu dönemi ?
Yani Ateş, Uykusuzluk , huzursuzluk vs...
Çınar ilk tatilini bu sene yaptı.
Anneanne, dede, dayı Anne baba cümbürcemaat yazlıkta keyif yaptı çınar efendiyle birlikte:)
Çınarım bahçede gezdi, parklara gitti,
İlk defa salıncağa biniyoruz tabiki haliyle biraz tedirgin oldu ama zamanla alıştı ve sahiplemeye kadar çıktı tuttu ve bırakmadı salıncağın zincirinden .
Tabi hergün aynı sahneleri gören anne dayanamayıp eve de bir salıncak aldı :)
ve hatta ilk defa denize girdi ve de pek bir keyif aldı :)
O da yetmedi Paşam Birde üstüne tekne turuna bile çıktı ama ne hikmetse motor çalışır çalışmaz uyuyakaldı bayağda bir deniz keyfi yaptı bu esnada neyseki sıcak suyla kaplı alana geldiğimizde uyandıda o da sefasını sürdü :)
Çınarımız günden güne büyüyor , hergün yeni şeyler keşfediyor ve bizede bunu hissettiriyor.
Yaklaşık 1 aydır emekleme çabalarında oldugunu düşünen ben ;
aslında oğlumun yürümeye çalıştığını yürüteç aldıktan sonra farkettim :)
Bu arada yürüteç deyince akan sular duruyor . Kendini gerçekten yürüyor sanıyor bizim afacan :)
Salonun heryerini olduğu gibi yorganlar ve yastıklara çevreleyerek olabildiğince zararsız bir oyun ve gezi alanı yarattık çınara .
O da gönlünce yerlerde yuvarlanıyor kerata tutaunarak kalkmaya çalışıyor , kalkamayınca çığlık atıp birde sinirlenmezmi kerata :)
Herşeyde olduğu gibi yürümedede biraz aceleciyiz hiç oturmaktan yana değil tutunup kalkayım olmadı beni kucaklayın ama gezeyim
Kurtlumuyuz neyiz :)
Şimdi etrafını kısıtlayabiliyor ve sınırlar çizebiliyoruz
peki ya yürüdüğünde afacan
O zaman ne olcak :)))
Tam hadi başlayayım yazayım artık, çok ihmal ettim bloğumu diyorum hep birşey çıkıyor.
Hadi bakalım hayırlısı inşallah bu defa birşey olmaz ve yazım yarıda kalmaz.
Benim afacanda tam uykuya dalmışken hevesde gelmişken ha gayret başladım bakalım...
Gözümün önünde hızla büyüdüğünü görmek mucizevi birşey gerçekten.
Hergün yeni birşey keşfediyor.
En ufak değişiklik bile bize dünyalar kadar değerli oluyormuş çocuk sahibi olunca anladım.
Hamileyim, Doğacak, Doğdu derken oğlum 8 aylık oldu bile :)
Bugün sağlık ocağına gittik kan sayımına baktırdık , boy ve kilo ölçümlerimiz yapıldı herşey yolundaymış ohh
çok şükürrr :)
Kan alınırken gık demedi bebişim ya .
Kolaymı Daha 2 aylıkken bronşit olup gece gündüz hastanelerde iğne yemekten alıştı yavrum :(
Kan alındıktan sonra eve gelirken parmağımız kanamasın diye hemşire ablamız bantladı parmağımızı ve gelinceye kadar elini ağzına sokmasın diye yapmadıgım şebeklik kalmadı.
Mağlum bu dönemde'' aaa bu ne yenirmi '' diyerek herşeyi ağzımıza götürme dönemindeyiz
Eve geldik bant hala parmağımızda tamamdir dedim uykumuzda gelmiş hadi sütümüzü içip uyuma zamanı veee Uyuyp kaldık o esnada.
Ama O da Ne !!!
Bant nerde yokolmuş yoldamı düştü???
hayır evde vardı yerlerde de yok???
O zaman tek seçenek?
Hemen Çınarın ağzına baktım ve bant ağzının içinde yanagının kenarına saklanmış !!!!
Aman allahım gene bir kaza atlattık ya yutsaydı!!!
Çok şükür yakaladık dikkatli olmak gerekiyor
her daim uykusuzda olsak yorgunda olsak
Annelik
Devamlı gözetim değil mi...